Uzunca bir süredir şarap dünyasının rüzgarından etkilenerek, kalbimizin en nadide köşesinde yer alan rakıyı ihmal ettik. Oysaki şarabın zarafeti ne kadar etkileyici ise rakının samimiyeti de o kadar güven verici.
Yazının başlığında yer alanlar hepsi birer rakı markası. Tabii ki günümüzden değil, yıllar öncesinden. Dimitrakopulo ya da Dimitrapulo Rakısı kuruluş tarihi 1883 olan, Dimitrakopulo Biraderler’in 1920’lerin ikinci yarısında kendi adlarıyla çıkardıkları rakı markası. Rakıyı Halis üzüm suması ve Çeşme anasonundan üretirlerdi. Üzüm Kızı Rakısı da, içki yasağının kalkmasından sonra piyasaya çıkan, zamanın meşhur taşlamacı şairlerinden Hüseyin Rifat’ın ürettiği klas rakı markasıdır. Hüseyin Rifat Bey rakıyı hem üretir hem içerdi. Ceketinin iç cebine hususi yassı şişede rakısını yerleştirir, şişenin kapağına bağlı ince bir lastik boru ve emzik yoluyla kimseye sezdirmeden Üzüm Kızı’nı çekerdi. Fertek Rakısı ise Osmanlı döneminde rakı üretimine izin verildiği 1880’den itibaren piyasada bulunan bir düz rakı. O zamanlar Konya’ya bağlı olan Niğde’nin Fertek kasabasında yapılmasından dolayı bu ismi aldı. Üreticileri ürünü doğrudan İstanbullu tüccarlara satarlar, toptancı tarafından İstanbul’a getirildiğinde gazetelere ilan verilir, satış yerleri bildirilirdi. Konaklarda, yalılarda demlenen kibar akşamcıların vazgeçilmez tercihiydi.
Bu okumuş olduğunuz bilgileri size verebilecek kadar derin bir araştırma yapmadım ya da konunun uzmanı değilim. Ama ince ve titiz çalışmayla rakıya dair bilgileri tek bir yerde toplayan muhteşem bir kaynaktan yararlandım: RAKI ANSİKLOPEDİSİ! Bu ansiklopediyi rakının Meydan Larousse’si olarak düşünebilirsiniz. Ansiklopedinin temelinde rakı olsa da aslında bir döneme ışık tutan bir yapıt. Örneğin yukarıdaki rakı markalarının isimlerine “Akşamcılara Tavsiyeler” kavramının altında rastladım. Bu kavramın altında rakıyı şöyle iç, mezeyi böyle yap diye tavsiyeler bulunmuyor elbette. Ansiklopediye göre “Akşamcılara Tavsiyeler”, adını Y.Akşamcı olarak veren bir rakıseverin 1953 yılında yayınladığı, içki adabı ile ilgili küçük bir esermiş. Ve bu eserin başlangıç kısmında rakı üretiminin İnhisar’a (Tekel İdaresi’ne) bağlanmasının rakı kalitesini ne kadar berbat ettiği, eski rakılardan Dimitrakopulo ve Üzüm Rakısı’nı, hatta Fertek Rakısı’nı bile mumla aradıklarına yer veriliyormuş. İşte bu bilgiden başlayıp daldan dala, önce Dimitrakopula Rakısı’na, oradan Üzüm Rakısı’na vs gidebiliyorsunuz. Konu konuyu açıyor ve saatlerinizi sanki bir büyüğünüzden hikaye dinler gibi zevkle geçiriyorsunuz.
Mühendis Galip Bey’in merhametiyle, Gaskonyalılar’a adını veren kimsesiz çocuklarla, Kara Halil’in cömertliğiyle, Danton Nizamettin’in coşulu hitabetiyle bu ansiklopedi sayesinde tanıştım. Hikayeleri seviyorsanız ve yakın tarih ilginizi çekiyorsa, size de bu eseri en kısa sürede edinmenizi tavsiye ederim.
Keyifle okumanız dileğiyle…